+90 242 746 00 13 info@akdenizhospital.com
Kalp Ve Damar Cerrahisi
Bölüm Hakkında

Kalp Ve Damar Cerrahisi

Hastanemizde “Kalp ve Damar Cerrahisi” bölümünde verilmekte olan hizmetler aşağıda verilmiştir.

  1. Bypass Ameliyatları (Minimal İnvaziv Kalp Cerrahisi)

  2. Kalp Kapağı Ameliyatları

  3. Atardamar Hastalıkları

  4. Toplardamar Hastalıkları (Varis)

  5. Kalıcı hemodiyaliz katateri takılması ve çıkarılması

  6. Arteriovenöz fistül anevrizmaları onarımı

  7. Aort Cerrahisi (açık ve kapalı yöntemler)

  8. Karotis arter cerrahisi ve balon anjiyoplasti

     

 

Kalp ve damar hastalıklarıyla, günümüzde doğumsal ve sonradan edinme olmak üzere iki şekilde karşılaşmaktayız. Doğumsal olanları öncelikle anne ve babanın genetik faktörleri ile ilgilidir. Genetik faktörlerin en önemli bölümünü annenin hamilelik döneminde geçirmiş olduğu zararlı etkiler içerir. Bu zararlı etkilerin başında kontrolsüz ilaç kullanmak, röntgen ışını almak ve bazı ateşli hastalıkları geçirmek gelir. Sonradan edinme şekli ise, kalp ve damar hastalıkları risk faktörlerinin birikimi ile karşımıza çıkar. Bu risk faktörleri kişiyi, anne karnından başlamak üzere tüm yaşamı boyunca etkiler ve kalbin iş yükünü artırır. Aynı zamanda koroner damarlarda sertleşir. Bu sertleşme sonucu koroner damarların yapısı bozulur ve damarlarda tıkanıklıklar başlar. Koroner yetersizliği gelişmiş olan bir kalpte iş yükü artışı devam ederse sonuç kalp krizidir.

 

 

Kalp Damar Hastalıkları Nedir?

Organların canlılığını koruyabilmeleri ve görevlerini yapabilmeleri için besin maddelerine ve oksijene gereksinimleri vardır. Bunlar organlarımıza kan ile ulaştırılır. Kan ise organlara atardamarlar (arter) yolu ile taşınır. Kanın atardamarlara pompalanması işini kalbimiz yapar. Her organ gibi kalbin de beslenmesi gereklidir. Kalbin kendisini besleyen damarlara “koroner damar” (koroner arter) denmektedir. Koroner damarlarda olabilecek hastalıklar doğrudan kalbin çalışmasını ve verimini etkileyeceğinden dolayı hayati öneme sahiptir.

Ateroskleroz:

Koroner damarların en çok görülen ve en önemli hastalığı koroner aterosklerozdur (damar sertliği). Bu hastalıkta, koroner damarlarda yer yer, başta kolesterol olmak üzere bir takım maddeler birikmekte ve buralarda darlıklar ve tıkanıklıklar oluşmaktadır. Damardaki ateroskleroz sonucu oluşan plak dediğimiz yapılar zaman içinde büyüyebilir ve damar boşluğunu daraltır. Damardaki daralma da, içinden geçen kan miktarını azaltacağından dolayı kalbin beslenme bozukluğuna bağlı problemler gelişir.

Oluşan tabloya, koroner arter hastalığı veya koroner kalp hastalığı denir. Bunun sonucu olarak kalbin beslenmesi bozulmakta, kalbin ritmik çalışmasında ve kasılmasında hastalığın ciddiyetiyle orantılı olarak bozukluklar oluşmaktadır. Koroner arter hastalığı, tüm dünyada olduğu gibi, ülkemizde de erişkinlerde başta gelen ölüm ve işgücü kaybı nedenidir.

Kalp Damar Hastalıklarında Risk Faktörleri ?

Koroner arter hastalığı ile mücadelede en önemli adım, hastalıktan korunmaktır. Hastalık bir takım risk faktörleri varlığında çabuk ortaya çıkmakta ve hızlı ilerlemektedir. İyi kolesterol düzeyinin yüksek olması (60 mg/dl’den fazla) hastalık riskini azaltmaktadır.

Risk faktörleri nelerdir?

Yaş: Erkeklerde 45 yaşın üstü, kadınlarda 55 yaşın üstü veya erken menopoz

Cins: Erkeklerde daha sık

Aile öyküsü: Birinci derecede (anne, baba, kardeş) erkek akrabalarda 55 yaşından, birinci derecede kadın akrabalarda 65 yaşından önce kalp damar hastalığı, kalp krizi (infarktüs) veya ani ölüm bulunması

Sigara içiyor olmak

Hipertansiyon (140/90 mmHg veya daha fazla veya hipertansiyon için tedavi alıyor olmak)

İyi kolesterolün (HDL kolesterol) 40 mg/dl’den düşük olması

Total kolesterolün 200 mg/dl’den fazla olması (kötü kolesterol olan LDL-kolesterolün 130 mg/dl’den fazla olması).

Hareketsizlik: Haftada en az 3 gün ve günde en az 30 dakika egzersize zaman ayırmalısınız (tempolu yürüyüş, yüzme, bisiklet, dans, bahçe işleri vs.).

Şeker hastalığı (diabetes mellitus)

Kilo: Bu konuda en değerli kriter, vücut kitle indeksi ve bel çevresidir. Vücut kitle indeksi, kg olarak ağırlığın, metre olarak boyun karesine bölünmesiyle elde edilir (VKİ: kg/m2). Vücut kitle indeksinin 25’in üzerinde olması veya bel çevresinin erkeklerde 102 cm, kadınlarda ise 88 cm’nin üzerinde olması, yalnızca kalp damar hastalığı riskini artırmakla kalmayıp şeker hastalığı, yağ yüksekliği ve tansiyon yüksekliği riskini de artırmaktadır.

Stres: uzun bir zaman sürekli strese maruz kalma, hastalığın gelişmesini kolaylaştırmaktadır.

Depresyon: özellikle son yıllarda depresyon da kalp damar hastalıkları yönünden risk faktörü olarak kabul edilmeye başlandı.

 

Kalp Damar Hastalıklarında Tedavi…

Koroner damarlarda önemli darlık ve/veya tıkanıklık görüldüğünde, eğer uygunsa, aynı seansta veya daha sonra balon anjiyoplasti yapılabilir. Balon anjiyoplastide, damar içindeki dar olan bölgede, özel olarak yapılmış balon, kısa süreli olarak şişirilerek darlık genişletilir. Balon, aynı damarda birden fazla darlığa veya birden fazla damardaki darlıklara aynı seansta veya farklı seanslarda yapılabilir. Gerekli durumlarda balona ek olarak o bölgeye, yine balon yardımıyla stent (kafes) konur.

Balon işleminde darlık bölgesine ucunda şişebilir bir balon olan kateter yerleştirilir, darlık yerine yerleştirildikten sonra balon şişirilerek darlık açılır.

Balon anjiyoplastiye uygun olmayan durumlarda, bypass cerrahisi veya ilaç tedavisi önerilebilir.

Bypass cerrahisinde ise damardaki darlık bölgesinin öncesi ile sonrası arasına köprü görevi gören bir damar konulur. Bu konulan damar, hastanın kendisinin bacak toplardamarı veya göğüsten alınan bir atardamar olabilir. Böylece kan, bu köprü yardımıyla, dar veya tıkalı olan bölgenin ilerisine geçebilir.

 

BYPASS NEDİR? SORU CEVAP

 

Soru 1: Koroner by-pass cerrahisi nedir?

Cevap: Geleneksel koroner by-pass cerrahisi, kalp damarlarında(koroner arterler) tıkanıklıkların açılması için yapılan bir cerrahi prosedürdür. Bu prosedür, kalp kasının yeterince kan alamadığı durumlarda acil ya da elektif durumlarda yapılır. 

 

Soru 2: Koroner arter hastalığı nedir ve koroner arter cerrahisi kimler için önerilir?

Cevap: Koroner arter hastalığı, kalp damarlarının plaklarla tıkanması sonucu oluşan bir durumdur. Cerrahi tedavi, kalp krizi riski taşıyan veya diğer tedavi yöntemleriyle sonuç alınması mümkün olmayan hastalar için önerilir.

Soru 3: Koroner by-pass cerrahisi nasıl gerçekleştirilir?

Cevap: Cerrahi sırasında, tıkanan damarın yerine başka bir damar (genellikle göğüs duvarından alınan arter) veya vücudun başka bir bölgesinden alınan damar kullanılarak yeni bir yol oluşturulur. Bu, hasarlı kalp kasına kan akışını düzelten yeni bir köprü yolu sağlar.

 

Soru 4: Cerrahi tedavi sonrası iyileşme süreci nasıl ilerler?

Cevap: İyileşme süreci hastanın sağlık durumuna ve kliniğin tecrübesine bağlıdır. Genellikle hastalar, cerrahiden sonra 5-7 gün hastanede kalır ve sonrasında evde iyileşme sürecine devam ederler. Fiziksel terapi ve ilaçlar bu süreci destekler.

 

Soru 5: Koroner by-pass cerrahisinin riskleri nelerdir?

Cevap: Her cerrahi işlem gibi, koroner by-pass cerrahisinin de riskleri vardır. Bu riskler arasında enfeksiyon, kanama, anestezi komplikasyonları ve nadiren kalp krizi bulunabilir.

 

Soru 6: Alternatif tedavi yöntemleri var mı?

Cevap: Evet, ilaç tedavileri, balon anjiyoplasti ve stent yerleştirme gibi non-invaziv (cerrahi olmayan) yöntemler koroner arter hastalığının tedavisinde kullanılabilir.

 

Soru 7: Koroner by-pass cerrahisi sonrası yaşam tarzı değişiklikleri nelerdir?

Cevap: Hastalar, sağlıklı bir yaşam tarzı benimsemeli, düzenli egzersiz yapmalı, sağlıklı beslenmeli ve sigara içmemelidirler. İlaçlar ve düzenli doktor takibi de önemlidir.

 

Soru 8: Bu cerrahi sonrası hasta ne kadar sürede normal yaşamına dönebilir?

Cevap: İyileşme süresi kişiden kişiye değişir, ancak birçok hasta birkaç hafta içinde günlük aktivitelere geri dönebilir. Tam iyileşme süreci daha uzun olabilir.

 

Soru 1: Minimal invaziv koroner by-pass cerrahisi nedir ve geleneksel by-pass cerrahisinden nasıl farklıdır?

Cevap: Minimal invaziv koroner by-pass cerrahisi, geleneksel by-pass cerrahisinin daha az invazif bir versiyonudur. Küçük kesi ile yapılan ve nispeten kapalı bir cerrahidir. Geleneksel cerrahi genellikle iman tahtası(sternum)kemiği açılmasını gerektirirken, minimal invaziv cerrahi bu kesiyi önler.

 

Soru 2: Minimal invaziv by-pass cerrahisinin avantajları nelerdir?

Cevap: Minimal invaziv cerrahi, daha az ağrı, daha hızlı iyileşme süreci ve daha küçük bir iz bırakma gibi avantajlara sahiptir. Ayrıca hastanede kalış süresi daha kısadır.

 

Soru 3: Kimler minimal invaziv koroner by-pass cerrahisi için uygun adaylardır?

Cevap: Genellikle iki damar hastalığı veya daha az komplikasyonları olan hastalar minimal invaziv by-pass cerrahisi için uygun adaylardır. Ancak her hasta farklıdır, bu nedenle cerrahın değerlendirmesi önemlidir.

 

Soru 4: Minimal invaziv by-pass cerrahisi sonrası iyileşme süreci nasıl geçer?

Cevap: İyileşme süreci kişiden kişiye değişebilir, ancak genellikle daha hızlıdır. Hasta, ameliyat sonrası birkaç gün içinde evine dönebilir ve normal aktivitelere de daha hızlı bir şekilde geri dönebilir.

 

Soru 5: Minimal invaziv koroner by-pass cerrahisi riskleri nelerdir?

Cevap: Her cerrahi işlemde olduğu gibi, minimal invaziv by-pass cerrahisinin de riskleri vardır. En yaygın riskler arasında enfeksiyon, kanama ve damarlar arasında tıkanıklık yer alabilir.

Özel Akdeniz Hastanesi Kalp ve Damar Cerrahisi Bölümü olarak sağlıklı günler dileriz.

 

Bu Alanda Hizmet Veren

Kadromuz

Opr. Dr. Levent ÇETİN

Opr. Dr. Levent ÇETİN

Kalp Ve Damar Cerrahisi
Opr.Dr. Faig İSAYEV

Opr.Dr. Faig İSAYEV

Kalp Ve Damar Cerrahisi